Ajanın Kaydı #3

Ne gündü ama! Randevu noktasına - şirketin hususi helikopter pisti - zamanında varmak için erkenden kalktım. Sonuç olarak, nam salmış Helodeck noktasına varmak için birkaç mil kadar kıyı açıklarına taşınmamız gerekti. Evet, yalnız değildim. Bu görev için 7 başka ajan daha tutmuşlardı çünkü üstünlük taslamak için şiddetli bir muharebe yaşanmasını bekliyorlardı. Üstünlük taslamaları kalıcı olmayacaktı, tabi ki.

Karşılaşmaya fazla zaman kalmamışken bu günlük dostlarımın her birine hızlıca göz attım. Çaylaklar ve kıdemliler bir aradaydı, hiçbirini daha önce görmemiştim, belki bir daha da görmem. Herkes had bildirmeye çok hevesli görünüyordu, ben de öyle. Yanımda Bulpapımı getirmiştim, atış menzilinde harika hissettirmişti.

Kısa süre sonra ilk atışlar yapıldığında paralı asker grubumuzun fazla eşgüdümlü çarpışmayacağı açığa çıktı. Ve kahretsin, paslanmıştım! Ayak uydurmakta zorlanıyordum ama nihayet gerçekten katkı sağlamaya başladım. Dövüş bir ileri bir geri, devam ediyordu. Başka bir ajanla birlikte küçük bir binanın hakimiyetini kazanabildik ve oradan ilerleyerek üstünlük kazandık.

Alanı güvenceye almayı başardık ve kısa süre sonra geri nakledildik. “Yakında sana tekrar ihtiyaç olacak. Tetikte ol, ajan.” Ben dışarı çıkarılmadan önce aracımın bunu söylediğini duydum. İşlem tamam, hala hayattayım, devamı var – evet lütfen, ben hazırım!

Ajan X